Ceviz ağacının sinekleri ısırıyordu bileklerini göğün
sancısı başladığında
Damenindeki toprağı silkeliyordu Gaia neşterin ucu
tutuştuğunda, neşterden damlayan kör nem
Alev alevdi başladığında sancısı göğün ve
Daldı bıçak rahmine ansız, ifşa oldu çilehanenin yıkıntıları
arasında bir spot lambası ve yanında duş başlığı, eskicinin nafakası, rahmin
duvarında asılı
Daldı bıçak hanesine penceresinden alelacele, demirlerine
çarpıp, çınlayıp çırpınıp ,
pervaza asılmış halbuki içi dışı,adı,sanı,arı, kurumadılar
gök sancılı, neşterden damlayan kör nem şımşırık etti eşyaları
Sokak ortası
kör çeşmenin başında, yerinden sökülmüş bir
küvet bu alem küflü paslı, Gaianın düşük yapmışı,
giderine dolanan saç telleri
kronosun, kurumadı, gök sancılı, neşterden damlayan al nem tıkadı yolları
Tüylerim kırmızı, bacak aralarım,
başım kırmızı, tıpalı göğüslerimin süt dolu içi dışı
Çek tıpamın zincirini, aksın sütümün kaymağı toprağının
arıklarında, uçuşsun sinekler çamurunun kaynağında, yeşersin ceviz ağacı
Ki bağla beni gövdesine,açsın
kırmızı gülleri farlarının, yollara düşende
takılıp kalan saçlarımın, telinde inleyen ah eden, bülbül misali kornasına yüklenen kronosun
delsin benzin deposunu boynuzlarım, al sürülmüş
boynuzlarım, törpülensin kaportanın levmiyle, sunağım en pahalı kuaförhane, Kronos, türbene halel gelmesin kır kepçemin tırnaklarını
Ya hu
Kes canımın ipliğini, yak göğsüm uçlarını, göğüslerimin süt
dolu içi dışı, isle beyazını, gülün beyazındaki kiri kazı
Kronos eydir: kazıdım kiri beyazındaki gülün
Girdi parmağıma dikeni gülün
Neşterin ucu alev alev neşterden damlayan kör nem deşemez
parmağımdaki dikeni gülün
Acımayacak ağlama Kronos, su sızar yoksa kanatlarından göğün
martılarının
Ağlarsan parmak uçları ıslanır martıların. Ahhhhhhhhh
Yağmur başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder